2025 yılı üretken yapay zekanın (GenAI), şirketlerde tam anlamıyla ölçeklenmeye başladığı yıl olacak. Kuruluşların yüzde 51’i yapay zekâ ajanlarının kullanımını araştırıyor, ancak şu an sadece yüzde 12’si bu teknolojiyi aktif olarak kullanıyor.
KPMG’nin son araştırması, üretken yapay zekâ (GenAI) kullanımı ve adaptasyonu konusunda çarpıcı veriler ortaya koyuyor. Geleneksel olarak yeni teknolojiler alt kademelerden üst yönetime doğru yayılırken, GenAI’nin benimsenmesi tam tersi bir şekilde, liderler tarafından daha fazla kullanılıyor. Ancak, bu dönüşümde veri kalitesi, siber güvenlik ve çalışan adaptasyonu gibi önemli engeller bulunuyor.
Şirketler, yeni yeteneklere yöneliyor
C-düzey yöneticilerin %71’i ve üst düzey yöneticilerin %58’i GenAI araçlarını aktif olarak kullanıyor. Orta düzey yöneticilerde bu oran %26’ya, giriş seviyesinde ise %15’e düşüyor. Şirketler, mevcut çalışanları eğitmek yerine yeni yetenekler işe almayı ve teknoloji satın almayı tercih ediyor. Bu durum, GenAI’nin işletme genelinde kullanımının yeterince raporlanmadığını ve yönetim boşluklarının bulunduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre, 2025 yılı GenAI’nin şirketlerde tam anlamıyla ölçeklenmeye başladığı yıl olacak. Kuruluşların %51’i yapay zekâ ajanlarının kullanımını araştırıyor, ancak şu an sadece %12’si bu teknolojiyi aktif olarak kullanıyor. Önümüzdeki 12 ay içinde GenAI’nin en çok kullanılacağı alanlar, idari görevler (%60), çağrı merkezi hizmetleri (%54) ve yeni iş materyalleri geliştirme (%53) olacak. Ancak, yapay zekâ yatırımlarının geri dönüşünü ölçmek halen büyük bir sorun.
Liderler için en büyük zorluklar
Rapora göre, liderler için en büyük zorluklar olarak, kurumsal veri kalitesi (%85), veri gizliliği ve siber güvenlik (%71), çalışanların adaptasyonu (%46) görülüyor. Şirketlerin büyük çoğunluğu, GenAI’yi performans değerlendirme süreçlerine dâhil etmeyi planlıyor. Liderlerin %81’i GenAI’yi performans değerlendirmelerine katmayı düşünürken, %19’u bunu zaten uyguluyor. Araştırma, GenAI’nin işletmelerin geleceğinde kritik bir rol oynayacağını ortaya koyuyor. Ancak, bu teknolojiyi şirket kültürüne entegre etmek için daha fazla insan odaklı dönüşüm ve yönetişim modeli oluşturulması gerekiyor.
Ülkeler için de bir güç göstergesi
KPMG Türkiye İnovasyon ve Teknoloji Danışmanlığı Lideri Gökhan Mataracı, “Yapay zekâ, iş dünyasındaki rekabet ve yatırımcı ilişkileri gibi stratejik kararların ayrılmaz bir parçası haline gelirken, artık ülkeler için de bir güç göstergesi olarak konumlanıyor. Öyle ki, bazı durumlarda ulusal ekonomileri bile sarsabilecek etkiye sahip olabiliyor. Bu doğrultuda, kurumların alacağı kararlar ve atacağı adımlar her zamankinden daha kritik hale geliyor. Araştırmamız gösteriyor ki, uzun zamandır yapay zekâya yönelik dönüşüm devam etse de kurumlar hâlâ adaptasyon sürecinde zorlanıyor. En büyük sorunlardan biri veri doğruluğu olurken, organizasyonel yapılanmanın nasıl şekilleneceği konusunda da net bir çerçeve çizilmiş değil. Kısa vadede hızlı çıktılara odaklanmak elzem olsa da uzun vadede yapay zekânın dönüştürdüğü iş yapış şekillerine uyum sağlamak için öncelikle insan odaklı bir kültürel dönüşüm kurgulamak ve yönetişim modelini buna uygun şekilde yapılandırmak büyük önem taşıyor” dedi.
Sinan SAYGI / gazetevirgul.com