Uluslararası bir araştırma ekibi, evrenin yaklaşık 2 milyar yaşında olduğu bir döneme ait, aktif iki galaksiyi birbirine bağlayan kozmik bir filamentin (ipliksi yapı) daha önceden görülmemiş ve yüksek çözünürlüklü görüntüsünü elde etti.
Bilim insanları, gökadaların evrendeki dağılımını anlamak için teleskoplarını kullanarak kapsamlı bir gökyüzü taraması yaptıklarında, bunların düzenli bir şekilde dağılmadığını görüyorlar. Aksine, birbirine bağlı ipliksi yapılar (filamentler) oluşturuyorlar ve aralarında neredeyse hiç gökada içermeyen boşluklar bulunuyor.
Bu yapı bir süngere ya da “Tom ve Jerry” çizgi filmlerindeki leziz delikli peynire benzetilebilir. Bu ipliklerin kesişim noktalarında, binlerce gökadadan oluşan yoğun gökada kümeleri bulunuyor. İşte bu yapı, “kozmik ağ” (cosmic web) olarak adlandırılır ve gözlemlenebilen evrenin en büyük ölçekli yapısı.
KOZMİK AĞIN SIRRI
Yüzlerce saatlik astronomik gözlemler sonucunda, uluslararası bir araştırma ekibi bu kozmik ağ içinde açıkça görülebilen ve iki aktif oluşum aşamasındaki gökadayı birbirine bağlayan ipliksi yapıların şimdiye kadar elde edilen en yüksek çözünürlüklü görüntüsünü elde etti. Bu yapı, evrenin yaklaşık 2 milyar yaşında olduğu bir döneme ait.
Peki, bu olağanüstü yapı nasıl oluştu? Bilim insanları, bunun evrendeki toplam maddenin yaklaşık %85’ini oluşturan karanlık maddeyle ilgili olduğunu düşünüyor. Kütleçekim etkisi altında, karanlık madde ipliklerden oluşan karmaşık bir kozmik ağ oluşturur ve bu ağın kesişim noktalarında en parlak gökadalar ortaya çıkar.
Bu kozmik ağ, evrendeki tüm görülebilir yapıların inşa edildiği bir iskele (iskelet) gibi çalışır. İpliksi yapılar içinde, gaz akışları gökadalara yönelerek yıldız oluşumunu besler.

EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR GÖRÜNTÜ
Ancak, bu kozmik ağ içindeki gazın incelenmesi onlarca yıldır büyük bir zorluk oluşturuyordu. Daha önce yapılan gözlemler, gökadalar arası gazı yalnızca ışığı emmesi yoluyla dolaylı olarak tespit edebilmişti. Ancak bu gözlemler, gazın dağılımını tam olarak gösterememişti.
Bu yeni çalışmada ise, Nature Astronomy dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, uluslararası bir ekip, şimdiye kadar görülmemiş yüksek çözünürlüklü bir kozmik iplikçik görüntüsü elde etmeyi başardı. Bunun için Şili’deki Avrupa Güney Gözlemevi’ne (ESO) bağlı Çok Büyük Teleskop’a (VLT) monte edilen “MUSE” adlı yenilikçi bir spektrograf kullanıldı.
Çalışma, MUSE’un yüksek hassasiyetli verilerini kullanarak, iki gökadayı birbirine bağlayan ve 3 milyon ışık yılı uzunluğa kadar uzanan kozmik iplikçiklerin şimdiye kadarki en net görüntüsünü üretti. Her iki gökada da devasa aktif kara delikler içeriyor.
Al-Jazeera’da yer alan habere göre bu keşif, gökadaların etrafındaki hassas gaz ortamını anlamada çok önemli bir adım ve gökadaların yakıt kaynaklarını belirlemeye yönelik yeni imkanlar sunuyor.
Kevser Karatosun