Amerikan basınında, ABD’den bir heyetin İsrail ile Lübnan arasındaki çatışmaları durdurmak için hazırladığı “taslak anlaşmada” İsrail’e Lübnan’a saldırılarını 2 ay daha sürdürmesini önerdikleri yazıldı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Lübnan ile İsrail arasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1701 sayılı kararı temelinde yürütülen ateşkes görüşmelerinde ilerleme kaydedildiğini söyledi.
Basın toplantısında konuşan Blinken, BMGK’nin 1701 sayılı kararının uygulanabilmesi amacıyla “yoğun çalışma” yürüttüklerini belirtti.
İsrail ile Lübnan arasında BMGK’nin bu kararı temelinde ateşkese ulaşmak için “iyi bir ilerleme” kaydedildiğini ifade eden Blinken, “Daha yapacak çok işimiz var ancak ateşkes de dahil, diplomatik bir çözüme ulaşmamız için gerekli olan şey bu” dedi.
Blinken, Gazze’deki insani durumda da iyileşme olduğunu ancak yeterli olmadığını, yardım tırlarının bölgeye girişi kadar dağıtımların da etkili şekilde yapılmasının önemli olduğunu söyledi.
‘TASLAK ANLAŞMADA İSRAİL’E SALDIRILARINI 2 AY DAHA SÜRDÜRMESİ ÖNERİLİYOR’
Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, ABD’den bir heyetin İsrail ile Lübnan arasındaki çatışmaları durdurmak için hazırladıkları “taslak anlaşma” üzerinde İsrailli yetkililerle görüşmeler yürüttüğünü belirtti.
Taslak anlaşmanın WSJ tarafından görüldüğü kaydedilen haberde, İsrail’in “kendisine yönelik tehditleri bertaraf etmek” amacıyla Lübnan’a saldırılarını 60 gün daha sürdürmesinin önerildiği ileri sürüldü.
Taslak anlaşma metninde, ayrıca İsrail askerlerinin bir hafta içinde Lübnan topraklarını terk etmesi ve BMGK’nin 1701 sayılı kararı temelinde “Hizbullah ve diğer silahlı grupların temizlenmesi” için Lübnan ordusunun devreye girmesi konularını da içerdiği kaydedildi.
‘NETANYAHU, ABD’DEKİ SEÇİMLERDEN ÖNCE ANLAŞMAYA YANAŞMIYOR’
WSJ’nin haberinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, “ABD başkanlık seçimlerinden önce herhangi bir anlaşmaya yanaşmadığı” belirtilerek Lübnan ve Hizbullah’ın da “İsrail’e saldırılarını sürdürmesi için çok serbestlik tanındığı ve Lübnan’ın egemenliğinin hiçe sayıldığı” gerekçesiyle ABD’nin teklifine karşı oldukları öne sürüldü.