Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen “mobil radarlı karıştırma ve aldatma sistemi”, dron ve diğer insansız hava araçlarının uyduyla haberleşmesini kesiyor, konumlarını yanıltıyor.
Dron tehditlerini etkisiz hale getiren ürün ve sistemler geliştiren Boğaziçi Savunma Teknolojileri, ürün yelpazesine yenilerini ekliyor.
Boğaziçi Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Cevdet Kaplan, son dönemde muharebe sahasında etkin olarak kullanılan ve kötü niyetli ellerde tehdide dönüşen dronlara karşı geliştirdikleri çözümleri AA muhabirine anlattı.
Dron savar konusunda uzmanlaşmış bir firma olduklarını ifade eden Kaplan, son olarak SAHA Expo’da 3 çeşit dron savar sistemini sergilediklerini söyledi.
Ukrayna-Rusya Savaşı’nda basit dronlar ile tank ya da zırhlı araçların imha edildiğinin görüldüğüne dikkati çeken Kaplan, ürünlerinden birinin bu soruna çözüm olması maksadıyla geliştirilen, tank ve zırhlı araçların üzerine takılan küçük çaplı ancak 5 kilometreye kadar etkili dron savar sistemi olduğunu bildirdi.
Diğer bir ürünün İLTER J350 Dron Tespit ve Engelleme Sistemi olduğu bilgisini veren Kaplan, bu ürünün özelliklerini şöyle anlattı:
“Bu sistem 6 yıldır firmamız tarafından üretilen ve şu an 3. versiyonunu ürettiğimiz bir sistem. 1000’e yakın ürünümüz gerek güvenlik güçlerimizin envanterinde gerek yurt dışında 5-6 yıldır kullanılıyor. Pek çok dost ve müttefik ülkeye bu ürünlerin ihracatını yaptık. Yeni sistemde çok farklı özellikler var. Dünyada pek az firmanın başarabildiği, protokol tabanlı tespit özelliği var. Herhangi bir dron ya da o dronun kullanıcısı, bizim sistemimizle 10 kilometre yarıçapta, bazen çevresel şartlara bağlı olarak 15-20 kilometrelere kadar tespit edilebiliyor hatta harita üzerinde koordinatı işaretleniyor. Kullanıcısı da yine aynı şekilde harita üzerinde gösteriliyor. Böylece sadece dronu düşürmekle kalmıyorsunuz. Kullanıcısını da yakalama imkanı elde ediyorsunuz.”
İLTER TUNÇ, ilk görevini jandarma için yapacak
Kaplan, ayrıca daha büyük bir ürün olan İLTER TUNÇ Mobil Radarlı Karıştırma ve Aldatma Sistemi’ni geliştirdiklerini söyledi.
Uzun AR-GE dönemi sonunda ürünü tamamladıklarını vurgulayan Kaplan, bu sistemi Jandarma Genel Komutanlığı için ürettiklerinin bilgisini verdi.
Kaplan, geliştirdikleri çözümle ilgili şunları kaydetti:
“Bu sistem daha çok sınır hatlarında ve daha geniş alanlarda her türlü dronu engellemek için tasarlandı. Bünyesinde radar ve elektrooptik sistemler barındırıyor. Eğer talep edilirse hardkill çözümleri yani füze ve silah sistemleri takılabilir. Günümüz savaşları artık mobil, hareketli savaşlar haline geldi. Dolayısıyla bu da o özellikleri barındırması için bir treyler (römork veya dorse) üzerinde düşünüldü. Bir zırhlı araç bu sistemi rahatlıkla çekebilir. Envanterdeki herhangi bir kamyonun üzerinde taşımak isterseniz o da mümkün, kendi ayakları üzerinde otomatik olarak kalkabiliyor, altından treyler çıkıyor, kamyon giriyor. Üzerindeki radar, elektrooptik sitemlerle tespitler yapabiliyorsunuz. Ayrıca 400 megahertzden 6 gigahertze kadar radyo frekanslarının tespitleri mümkün. İnsansız hava araçlarını çevresel şartlara bağlı olarak 25-30 kilometrelere kadar uzanan bir menzilde tespit edebilirsiniz. Tespit ettiğiniz bu dronları karıştırma imkanı çok güçlü bu sistemde. 20 megahertzden başlayarak 18 gigahertze kadar giden bir karıştırma spektrumu var. 20 megahertzler dediğimiz, aslında el yapımı patlayıcıların tetiklenme mekanizmalarının çalıştığı frekanslar. Onlara da mani olabilir.”
Dronlar için işler daha da zorlaşacak
Bu çözümün hazır raftaki mevcut ürünleri, terör örgütleri ile devlet dışı organizasyonlar tarafından modifiye edilmiş ürünleri veya devletler tarafından yapılmış sofistike araçları karıştırma imkanının bulunduğuna işaret eden Kaplan, şöyle konuştu:
“18 gigahertzlere kadar bu imkanı çıkarttık çünkü artık özellikle operatif seviyede çalışan dronlar ya da insansız hava araçları, uydu bağlantısı ile çalışıyorlar. Bizler, oralara da etki etmek istedik çünkü günümüzde ve yakın gelecekteki savaşlarda devlet dışı aktörlerin yanı sıra devletler arasında yapılacak bir konvansiyonel harpte kullanılacak bu tip hava araçlarına karşı da etkili olmak düşüncesiyle 18 gigahertzlere kadar karıştırma yapıyoruz. Dolayısıyla o insansız hava araçlarının uydularla haberleşmesini de kesiyoruz, etkisiz hale getiriyoruz. İnsansız hava araçlarını 30 kilometrelere kadar karıştırabiliyoruz. Bunun dışında konum yanıltma kabiliyeti var. Bunu da 50-60 kilometrelere kadar yapabiliyoruz.”
Cevdet Kaplan, bu sisteme pek çok ülkeden talep olduğunu sözlerine ekledi.