TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, savunma sanayisinde bağımsız olabilmek için milli sistemlerin çok kritik, hatta hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
Adana’da 2-6 Ekim’de gerçekleştirilecek Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) kapsamında Kahramanmaraş’ta düzenlenen “Uluslararası ve Liseler Arası İnsansız Hava Aracı Yarışmaları”nı izleyen Bayraktar, takımların stantlarını gezdi, hazırlıklarını inceledi.
Bayraktar, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, TEKNOFEST’in 10 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladığını, bu yıl 10’ncusu düzenlenecek organizasyonda 50 yarışma ve 10 yeni kategorinin bulunduğunu belirtti.
Selçuk Bayraktar, şöyle konuştu:
“Bu yıl 1,5 milyon öğrenci yarışmalarımıza başladı, büyüdü ve her seferinde kendi rekorlarını kırdı. Bu yıl da finale kalan yarışmacılarımız 11 ilimizde yarışmaya devam ediyor. Bugün burada TÜBİTAK’ın düzenlediği İHA yarışmasındayız. Gençlerimizin dünyaya damgasını vuracak insansız hava araçlarını burada farklı görevlerde sergilerken görüyoruz. Bizim özellikle insansız hava araçlarımızda bundan 20 sene önce başlattığımız mücadelede tam da bununla alakalıyız. Savunma sanayisinde bağımsız olabilmek için milli sistemler çok kritik, hatta hayati öneme sahip. Ama bunun yanında teknolojinin tüm diğer sivil alanlarındaki bağımlılığın ülkeleri, ulusları ne kadar zor duruma düşürebileceğini ayrıca yaşamış oluyoruz.”
Bayraktar, bir gazetecinin Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde çağrı cihazlarının patlatılmasına ilişkin sorusu üzerine, hayatını Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığına adadığını, teknolojinin artık sadece mekanik unsurlarla ve sanayi devriminden sonra gelişmiş mekanik makinalarla değil, içinde çok karmaşık yazılımlar, elektronikler barındıran bir şekilde hayatın her tarafına girdiğini dile getirdi.
“Yani kolumuza taktığımız saatlerden kullandığımız cep telefonlarına, bunun yanında araçlarımıza her yerde aslına bakarsanız içinde yazılımlarla yaşayan karmaşık elektroniklerle yaşayan bir makineden bahsediyoruz.” diyen Bayraktar, şöyle konuştu:
“Dolayısıyla burada da aynen savunma sanayinde olduğu gibi bu teknolojiye hükmedenler o yazılımları geliştirenler, o içindeki donanımları geliştirenler olmuş oluyor. Bunun da bir örneğini çok vahşi bir şekilde bir terör eylemiyle İsrail gerçekleştirmiş oldu. Bütün dünyayı bir anlamda kasıp kavurmuş oldu bu yaptığı eylem. Elbette teknoloji maalesef biz bunu savunma sanayinden özellikle bunun vurgusunu yaparak, milli teknoloji hamlesini tam bağımsızlık misyonuyla inşa etmiştik ama TEKNOFEST’in asıl misyonu, savunma sanayinde gösterilen bu bağımsızlık, millileşme hamlesinin teknolojinin tüm diğer sivil alanlarına yayılmasıydı. Burada da milyonlarca gencimizle birlikte şu anda Kahramanmaraş’tayız burada yüzlerce gencimiz teknolojinin farklı alanlarında İHA’larını geliştiriyorlar. Elbette gençlerimizin yapacağı geliştireceği eserler bizlerin bu anlamda bağımsız ve egemen olması için önemli rol oynayacak.
Bunu ne kadar lafla söyleseniz anlatmak pek mümkün değildi. Biz bunu özellikle insansız hava araçları serüvenimizde çokça yaşadık. Biliyorsunuz ülkemize yıllardır büyük ambargolar uygulanıyordu. Özellikle terörle mücadele harekatı kapsamında yürüttüğü çalışmalar açısından ve 20 sene önce insansız hava araçlarımızla başlayan serüveni bugün dünyanın en büyük markası, en fazla ülkeye ihraç eden insansız hava aracı markası olarak dünyaya damgasını vurdu.”
“İHA’larımızda yerli katkı yüzde 93 olarak gerçekleşti”
Türkiye’nin savunma sanayisinin dışa bağımlılık oranının yüzde 85’den yüzde 20’lere düştüğüne işaret eden Bayraktar, şunları söyledi:
“İHA’larımızda yerli katkı yüzde 93 olarak gerçekleşti ve bütün stratejik bileşenlerin ülkemizde yapıldığı bir ekosisteme dönüştü. Bizim arzumuz hayatımızın her köşesine giren teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında da benzer bir hamlenin gerçekleşmesi. Bunun da ancak büyük bir toplumsal dip dalgayla olabileceğini fark ederek biz TEKNOFEST’i ilk kez 2018’de düzenlemiştik. Şimdi 10’uncu TEKNOFEST’i düzenliyoruz. Dost ve kardeş coğrafyalarımızda, teknolojik bağımsızlıklarına kavuşmaları maksadıyla Azerbaycan’da da düzenlemiştik. İnşallah diğer dost ve kardeş ülkelerde de TEKNOFEST rüzgarı esmeye devam edecek. 2-6 Ekim’de TEKNOFEST rüzgarı Adana’da esecek. O büyük coşku. Ben tüm milletimizi, tüm dost ve kardeş coğrafyaları TEKNOFEST’e davet ediyorum.”