İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkes ve rehine takasını içeren anlaşma, Amerikan Yahudi lobilerinin tepkisini çekti.
Amerikalı lobi grupları, İsrail ile Hamas arasında sağlanan anlaşma hakkında görüşlerini açıkladılar. Çoğu lobi grubu Hamas’ın bu anlaşmayı otoritesini yeniden güçlendirmek için bir fırsat olarak kullanacağını savunarak, İsrail’in güvenliğini tehdit eden bir adım olarak değerlendirdi. Lobiler, anlaşmanın yalnızca birkaç rehineyi kurtarmakla sınırlı kaldığını ve bunun bedelinin çok ağır olduğunu dile getirdi.
YAHUDİ LOBİLERİNİN TEPKİLERİ
Seçilmiş Başkan Donald Trump, Truth Social platformundaki açıklamasında, “Gazze’nin bir daha teröristlere güvenli bir sığınak olmaması için İsrail ile yakın çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Trump ayrıca, Abraham Anlaşmaları’nın genişletilmesi için çalışacaklarını vurguladı.
Ancak Yahudi lobileri, Trump’ın daha net ve kesin adımlar atmasını beklediklerini ifade etti. Özellikle Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya ateşkesi kabul etmesi için baskı yaptığı iddiaları, bu tepkilerin merkezinde yer aldı.
AIPAC VE ADL’NİN GÖRÜŞLERİ
Amerikan-İsrail Kamu İşleri Komitesi (AIPAC), anlaşmayı temkinli bir dille desteklerken, Hamas’ın elindeki tüm rehinelerin serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, “Bu rehinelerin evlerine dönmesi sevindirici bir gelişme, ancak kalan rehinelerin hâlâ serbest bırakılmamış olması kabul edilemez” denildi.
AIPAC; Başkan Biden, Trump ve Orta Doğu Özel Elçisi Stephen Whitkoff’a teşekkür ederek, ABD-İsrail ortaklığının güçlendirilmesi çağrısında bulundu.
Antisemitizmle Mücadele Birliği (ADL) ise anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını belirtti. ADL, serbest bırakılan rehineler için büyük bir mücadele verildiğini ve bu adımın umut verici olduğunu ifade etti.
“KÖTÜ BİR ANLAŞMA”
Wall Street Journal yazarı Ariel Kahana, anlaşmayı sert bir şekilde eleştirdi. Kahana, “Bazı rehineler evlerine dönecek, ancak Hamas hayatta kalacak ve bu da daha fazla İsrailli ve Amerikalının öleceği anlamına geliyor” dedi.
Yazar, İsrail’in, Biden yönetiminin baskısı nedeniyle Hamas’a karşı daha kararlı bir duruş sergileyemediğini savundu. Kahana, “İsrail’in Trump yönetiminin göreve başlamasını beklemesi durumunda daha avantajlı bir anlaşmaya varılabilirdi” ifadelerini kullandı.
ZOA’NIN TEPKİSİ: “KORKUNÇ BİR YATIŞTIRMA”
Amerikan Siyonist Örgütü (ZOA), anlaşmayı “korkunç bir yatıştırma durumu” olarak nitelendirdi. Örgüt başkanı Morton Klein, İsrail’in, yaklaşık bin Filistinli teröristin serbest bırakılmasını kabul etmesini eleştirerek, bu durumun gelecekte daha fazla İsrailli’nin hayatını kaybetmesine neden olacağını söyledi.
Klein, “Bu anlaşma güç yoluyla barış değil, aksine korkutucu ve kalp kırıcı bir tavizdir” dedi. Klein ayrıca, geçmişte benzer anlaşmalarda serbest bırakılan teröristlerin yeniden saldırılara katıldığına dikkat çekti.
ZOA başkanı, seçilmiş Başkan Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya ateşkesi imzalaması için baskı yapmasına duyduğu öfkeyi de dile getirdi:
“Neden Trump, 20 Ocak’tan önce tüm rehineler serbest bırakılmadan böyle bir cehennem durumunu ısrarla kabul ettirdi? Netanyahu’nun tam zafer ve Hamas’ın yok edilmesi vaadi ne oldu?”
Son olarak, şu sorularla açıklamasını bitirdi: “Neden Hamas’ın hayatta kalmasına, kazanmasına ve teröristlerin serbest bırakılmasıyla kahraman olmasına izin verildi? İsrail’i tekrar tehlikeye atmak için mi? İsrail, Hamas’ın yeniden silahlanmasını önlemek için hayati öneme sahip olan Selahaddin Koridoru’nu neden terk etmeyi kabul etti?
İSRAİL’İN GÜVENLİK POLİTİKALARINA ETKİLERİ
Al-Jazeera’da yer alan habere göre anlaşma, İsrail’in Gazze sınırındaki güvenlik politikaları ve Hamas’a karşı yürüttüğü operasyonlar üzerinde uzun vadeli etkiler yaratacak gibi görünüyor.
Amerikan lobileri, bu anlaşmanın Hamas’ın yeniden silahlanmasını ve otoritesini artırmasını kolaylaştıracağını savunuyor. Özellikle “Selahaddin Koridoru” gibi stratejik noktaların kontrolünün bırakılması, eleştirilerin odak noktası oldu. Daha önce bazı İsrailli yetkililer koridorun işgalinin süreceğini açıklamıştı.
Kevser Karatosun