Orta Afrika’da özellikle yakın dönemde gerçekleşen art arda ayaklanmalar “darbe kuşağı” olarak nitelendirilen Batı ve Orta Afrika’nın sembolü haline geldi. Son dönemde sık sık gerçekleşen darbe ve ayaklanmalar, artan güvensizliği, emperyalizm karşıtlığını ve yolsuzluğun sonuçları olarak kabul ediliyor.
Afrika 15. yy öncesinde başlayan köle ticaretleri ile, sosyo-kültürel mirası egale etmesiyle ve emperyalizmin yayılma hevesiyle birlikte tarihsel olarak sömürülmüştür.
Günümüze kadar gelen süreçte özellikle Fransız devletinin sömürgesi altında yüzyıllar boyunca yaşamış ve çeşitli ayaklanmalara, isyanlara ve darbelere de vesile olmuştu.
Yakın dönemi ele aldığımız siyasal ve askeri tabloda, çeşitli nedenlerden dolayı ayaklanmalar ve darbeler baş gösterdi.
MALİ’DE İKTİDAR DEVRİLDİ
Mali’de silahlı kuvvetlere mensup bir grup albay cuntası Asimi Goita’nın liderliğinde ilk kez 2020 ağustosunda iktidarı ele geçirerek Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita’yı istifaya zorladı ve parlamento ile hükümeti feshetti.
Halkın Kurtuluşu Ulusal Konseyi’nin (CNSP) lideri Assimi Goita ise cumhurbaşkanı ilan edildi.
Güvenlik sorunlarının artması, seçimlere yönelik tartışmalar ve yolsuzluk iddialarıyla tetiklenen hükümet karşıtı protestolar, darbeyi izleyen süreçte hız kazandı. Batı Afrika’daki komşularının baskısıyla, cunta yönetimi geri çekilerek, ülkenin yönetimini sivil liderlerin başında olduğu Geçiş Konseyi adlı geçici bir yönetime devretmeyi kabul etti. Bu geçici yönetim, demokratik geçişi sağlamak amacıyla Şubat 2022’de yapılması planlanan seçimlere kadar görevde kalacaktı.
GEÇİŞ HÜKÜMETİ ANLAŞAMADI, TEKRAR DARBE OLDU
Ancak, kısa süre içinde geçiş hükümetiyle yaşanan anlaşmazlıklar sonucu, cunta Mayıs 2021’de ikinci bir darbeyle tekrar kontrolü ele geçirdi. Bu süreçte, Geçiş Konseyi Başkanı Bah Ndaw ve Başbakan Moctar Ouane gibi birçok üst düzey yetkili gözaltına alındı ve Albay Assimi Goita yeniden cumhurbaşkanı oldu.
ÇAD’DA DARBE
Nisan 2021’de, 30 yıllık iktidarın sahibi İdris Debi, ülkenin kuzeyinde isyancılarla çatışan askeri birlikleri denetlediği sırada çıkan bir çatışmada hayatını kaybetti. Debi’nin ölümünden sonra, Çad ordusu yönetimi devraldı.
Çad yasalarına göre cumhurbaşkanının yerine meclis başkanının geçmesi gerekirken, askeri konsey müdahale ederek parlamentoyu feshetti ve kontrolü ele aldı. Debi’nin oğlu General Muhammed İdris Debi, geçici bir konsey kurarak cumhurbaşkanlığı görevini üstlendi. Ülkeyi 18 aylık geçiş süreci boyunca yönetmesi ve bu sürecin sonunda seçimlere gidilmesi kararlaştırıldı.
Ancak, iktidarın anayasaya aykırı biçimde devredilmesi başkent N’Djamena’da protestolara neden oldu. Bu ayaklanmalar ordu tarafından şiddetle bastırıldı.
GİNE’DE ‘YOLSUZLUK’ DARBESİ
Eylül 2021’de, Gine’de özel kuvvetler komutanı Albay Mamady Doumbouya, yoksulluk ve yolsuzluğu gerekçe göstererek Cumhurbaşkanı Alpha Conde’yi devirmek için bir darbe gerçekleştirdi.
Darbenin ardından Doumbouya, geçici yönetimin başına geçti ve üç yıl içinde demokratik seçimler düzenleneceğine dair söz verdi. Ancak, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) bu takvimi kabul etmedi ve cunta üyeleri ile yakın çevrelerine banka hesaplarının dondurulması gibi yaptırımlar uyguladı.
Askeri yönetim, Ocak 2023’te 24 aylık bir geçiş süreci başlatmayı önerdi. Ancak muhalefet partileri, anayasal yönetime dönüş için gerekli kurumların oluşturulmasında ve bir yol haritasının hayata geçirilmesinde ciddi bir ilerleme kaydedilmediğini ifade ediyor.
BURKİNA FASO’DA ART ARDA 2 DARBE
Ocak 2022’de, Burkina Faso’da Cumhurbaşkanı Roch Christian Kabore, terörizmle mücadelede başarısız olduğu gerekçesiyle askeri tesislerde bir grup asker tarafından alıkonuldu. Bu olay, ülkede askeri bir hareketliliğin fitilini ateşledi.
Kendilerini “Kurtuluş ve İyileşme için Yurtsever Hareket” (MPSR) olarak adlandıran grup, anayasanın askıya alındığını, hükümet ve meclisin feshedildiğini ve sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu. Grubun lideri olarak öne çıkan Yarbay Paul-Henri Sandaogo Damiba, geçiş dönemi boyunca devlet başkanı ilan edildi ve koşullar iyileşince anayasal düzene dönüleceğine söz verdi.
SALDIRILAR ARTTI, İKİNCİ DARBE GERÇEKLEŞTİ
Ancak, güvenlik durumu daha da kötüleşti, saldırılar arttı ve ordunun morali düştü. Bu durum, Eylül 2022’de mevcut cunta lideri Yüzbaşı İbrahim Traore’nin ikinci bir darbeyle iktidarı ele geçirmesine zemin hazırladı.
NİJER’DE DARBE HÜKÜMETİ
Temmuz 2023’te Nijer’in başkanlık muhafızları üyeleri Devlet Başkanı Muhamed Bazum’u sarayında gözaltına aldı ve ulusal televizyona çıkarak “kötüleşen güvenlik durumu ve kötü yönetime” son vermek için iktidarı ele geçirdiklerini söyledi.
Günler sonra cunta, başkanlık muhafızlarının başı Abdurrahman Tchiani’yi yeni devlet başkanı ilan etti. Tchiani üç yıl içinde iktidarı devretme sözü verdi.
El Kaide ve İslam Devleti ile bağlantılı grupların isyanlarını kontrol altına almaya çalışan Batılı güçlerin kilit bir müttefiki olan Nijer’deki darbe, bölgenin güvenliğine ilişkin endişeleri arttırdı.
GİNE BİSSAU’DA BAŞARISIZ DARBE GİRİŞİMİ
2022 yılının başlarında Batı Afrika ülkesi Gine Bissau, bir darbe girişimiyle çalkalandı. Başkent Bissau’da silah seslerinin yankılanması ve ardından şehir merkezinin ile resmi kurumların askerlerce kordon altına alınması, ülkede darbe endişelerini tetikledi.
Olay, “darbe girişimi” olarak tanımlandı. Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo’nun askerler tarafından alıkonulduğu iddia edilse de Embalo, yaptığı açıklamada durumunun iyi olduğunu ve hükümetin kontrolü elinde tuttuğunu belirtti.
3 YILDA 8 DARBE BAŞARILI OLDU
Tüm bu darbelerin ve ayaklanma girişimlerinin ardından sadece 2020 yılından 2023 yılına kadar 8 darbe başarılı oldu.
Son olarak Çad’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na saldırı düzenlendi.
Çad’ın başkenti Encemine’de Cumhurbaşkanlığı Sarayının olduğu bölgede silah sesleri duyulurken, saray kaynakları yerleşkeye girmeye çalışan silahlı kişilerin etkisiz hale getirildiğini ve durumun kontrol altına alındığını bildirmişti.
ÇAD’DA CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI’NA SİLAHLI SALDIRI GİRİŞİMİ
Saray çevresinde duyulan silah seslerinin ardından, yerleşkeye girmeye çalışan silahlı kişilerin bulunduğu aracın, başkanlık muhafızlarınca engellenip içindekilerin etkisiz hale getirildiği ve durumun kontrol altına alındığı bilgisini paylaşmıştı.
Siyasal, ekonomik ve toplumsal karışıklıklar, Orta Afrika’da ayaklanmalara, darbelere ve silahlı çatışmalara sebebiyet verdi.
Orta Afrika’da gerçekleşen ayaklanmaların ve darbe girişimlerinin önümüzdeki süreçte ise sıklığının artıp artmayacağı ise merak konusu.
Halil Alperen Acar / gazetevirgul.com