1978’den bu yana süren İsrail-Lübnan savaşı ve Filistin-İsrail-Lübnan üçgeninde yaşanan olaylar günümüzdeki yansımalarını gerekçelendiriyor. İsrail, Lübnan ile yaptığı ateşkesi 226 kere ihlal ederken, savaşın başlangıç noktasına baktığımızda ise ateşkes anlaşmasını ilk kez ihlal etmediğini gözler önüne seriyor.
Çatışmaların başlayacağı 1978 yılında ilk olarak Filistin-İsrail savaşının sertliği, Lübnan’ı da ister istemez bu kaosun içine soktu.
Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ), İsrail ile savaş halindeyken Ürdün hükümeti, ‘Kara Eylül’ olarak adlandırılan olayla topraklarından kovdu.
FKÖ’NÜN SALDIRILARI İSRAİL’E BAHANE OLDU
FKÖ ise merkezini Lübnan’a taşıyarak sınırdan İsrail’e roket saldırıları düzenlemek için büyük fırsat elde etti. Güneyde güvenliği tesis edemeyen Lübnan hükümeti, 1975 yılında başlayan iç savaş ile tamamıyla kontrolü yitirmişti.
FKÖ ise, İsrail’in kuzeyine yönelik saldırılarını artırmış ve şiddetinde dozunu gittikçe artırmıştı.
1978 yılında ise İsrail, Litani Harekatı kapsamında Lübnan’ı işgal etmeye başladı. Harekatta 38 kişi öldürüldü.
İsrail’in bu harekatı, FKÖ’nün tehdidine son vermek amacıyla planlansa da Lübnan ile yıllar boyu sürecek bir savaşın başlangıcıydı.
Güney Lübnan’daki savaş ortamı sonucu, BM bölgede barış gücü kurdu.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DEVREDE
İsrail 21 Mart 1978’de ateşkes ilan etti. BM’nin görevlendirdiği barış gücü sükuneti sağlamak üzereyken İsrail, son anda anlaşmadan vazgeçti. İsrail, kendisini destekleyen Güney Lübnan ordusu ile hareket etmeye başlamış ve bölgeye Lübnan hükümetinin kontrolünde olmayan milisleri konuşlandırdı.
İsrail, 1982 yılında Filistinli grupları ve diğer azınlık milisleri ortadan kaldırmak için Lübnan’ı işgal etti. İsrail ordusu Beyrut’a kadar ilerledi. FKÖ Beyrut’tan çekildi. İsrail, 1985 yılında bölgeden geri çekildi ve bölgeyi elinde tutmayı sürdürdü.
1990 yılında ise Taif Anlaşması yapılarak Lübnan iç savaşı sona erdi.
İç savaşın sona ermesiyle Lübnan, bölgede hegemonya kurarak ordunun da yeniden inşasını sağlayabildi. Ancak Lübnan hükümeti, yetersiz kaynak ve siyasi krizlerden kaynaklı olarak devlet otoritesini yitirmiş ve güneyde kriz devam etmişti.
İSRAİL YENİDEN İŞGAL EDİYOR
Bunu fırsat bilen İsrail ise, 1990 ve 2000 yılları arasında Güney Lübnan’da Sorumluluk Operasyonu ve Gazap Üzümleri Operasyonu isimli iki askeri operasyon başlattı.
İki operasyon da Lübnan devletine büyük zararlar vermiş ve sivillerin yerlerinden edilmesine neden olmuştu. Harekatta sivil yerleşim yerleri bombalanmış ve 106 sivil öldürülmüştü.
İki operasyonda da Hizbullah yıkılmamış ve savunmayı sürdürmüştü.
2000’li yılların başında İsrail ordusu geri çekildi. BM, Lübnan’da Golan Tepeleri’nden ayıran sınır çizgisi çekti. Oluşan boşluğu Hizbullah doldurdu.
SAVAŞ 33 GÜN SÜRDÜ
12 Temmuz 2006’da, Hizbullah militanları ile çekilen çizginin öte çizgisinde kalan İsrail ordusu ile sıcak çatışma başladı.
Hizbullah, çizgi ötesinde devriye atan beş İsrail askerini öldürdü. Buna karşılık İsrail, hava saldırılarıyla, deniz saldırılarıyla Lübnan’ı hem karadan hem de havadan vurmaya başladı.
Hizbullah ise kuzeyde İsrail’e roketler fırlattı ve gerilla savaşı başladı.
33 gün süren savaşın sonunda bin 300 Lübnanlı ve 61 İsraillinin öldüğü öne sürülüyor.
Bir süredir soğuk savaş olarak devam eden çatışmalar, Eylül ayında Hizbullah’a yönelik iletişim cihazlarının patlatılmasıyla başlamış ve lider kadrolarının öldürülmesiyle devam etmiştir.
SAVAŞ YENİDEN PATLAK VERDİ
İsrail, 27 Eylül’de Hasan Nasrallah’ı hava saldırısında öldürdü.
Savaş Lübnan’ın güneyinden çıkmış ve ülkenin geneline yayılmış bir biçimde İsrail’in bombalamaları sürmekteydi.
İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım’da ateşkes yapıldı. Ateşkesin yürürlülüğe girdiği ilk günden itibaren İsrail ateşkesi bozmuş, ilk üç günde 38 kez ateşkesi ihlal etmiştir.
Bugün itibarıyla İsrail, ateşkes kararını tam 226 kere ihlal ederek Lübnan’a saldırılarını sürdürmektedir.
Halil Alperen Acar / gazetevirgul.com