Son dakika Dünya İsrail ordusunda sarsıntı devam ediyor: Halevi’nin istifası sonrası ne olacak?
Dünya

İsrail ordusunda sarsıntı devam ediyor: Halevi’nin istifası sonrası ne olacak?

Paylaş

“İsrail ordusunda deprem!” ifadesi, 7 Ekim 2023’te Gazze çevresindeki yerleşimlere yönelik “Aksa Tufanı” saldırısını engelleyememesi nedeniyle Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin istifasını değerlendiren analistlerin ortak görüşü oldu.

Genelkurmay başkanı Herzi Halevi’nin 6 Mart 2024’te yürürlüğe girecek olan istifası, Gazze’de ateşkesin başladığı bir dönemde gerçekleşti ve İsrail ordusunda üst düzey komutanlar arasındaki çatışmaları ve suçlamaları gözler önüne serdi. Saldırı karşısındaki başarısızlık ve ağır kayıplar, İsrail ordusunun üst yönetiminde krize yol açtı. İsrail’de bu konuda meydana gelen en son gelişmeler derlendi.

PEŞ PEŞE GELEN İSTİFALAR

Halevi’nin görev süresinin bitiminden önce istifa etmesi, Güney Komutanlığı’ndan Yaron Finkelman’ın ve Askeri Savcılık Başkanı Yifat Yeroshalmi’nin istifalarını tetikledi. Ayrıca, Askeri İstihbarat Başkanı Aharon Haliva da başarısızlığın sorumluluğunu üstlenerek istifasını sundu.

Analistlere göre, bu istifalar zincirine Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar, Deniz Kuvvetleri Komutanı David Saar ve Şin Bet Başkanı Ronen Bar gibi diğer üst düzey yetkililerin de katılması bekleniyor.

SİYASİ VE ASKERİ GERİLİM

Halevi’nin istifası, İsrail hükümeti ile ordu arasında artan gerilimlerle eş zamanlı gerçekleşti. Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, Halevi’nin bazı kararlarını reddederek, ordu içindeki soruşturmaların sonlandırılmasını ve yeni atamaların yapılmamasını talep etti.

 Özellikle ultra-Ortodoks Yahudilerin askere alınması konusundaki tartışmalar, durumu daha da karmaşık hale getirdi.

DERİNLEŞEN ORDU-HÜKÜMET KRİZİ

Analistlere göre, Halevi’nin istifası yalnızca askeri başarısızlıklarla değil, aynı zamanda Netanyahu hükümetinin siyasi müdahaleleriyle de ilgili. İsrail ordusu, 7 Ekim olaylarının ardından derin bir kriz içinde ve bu durum, gelecekte daha da belirgin hale gelecek.

ORDU İÇİNDEKİ ÇALKANTILAR

Halevi’nin ardından görevi devralacak olan yeni genelkurmay başkanını, liderlik seviyesindeki boşluklar, derin iç gerilimler ve yenilenmeyen komuta kademesi bekliyor. Ayrıca, yedek askerlerin yükü artarken, ultra-Ortodoks Yahudilerin askerden muaf tutulması için yapılan yasal düzenlemeler, orduda ciddi bir öfkeye neden olmuş durumda.

Analist Amos Harel, İsrail ordusunun yeniden yapılanma sürecine girdiğini ve Halevi’nin istifasının, gelecekte daha fazla istifanın yolunu açacağını belirtti. Ancak bu süreçte, siyasi müdahalelerin ordunun genel yapısı üzerinde olumsuz bir etki yaratacağı öngörülüyor.

İSRAİLLİ ANALİSTLER: “GÜVEN KRİZİ“, “BAŞARISIZLIKLAR SERİSİ”

Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden güvenlik ve askeri konular uzmanı Ofer Shelach, Halevi’nin istifasının, ordudaki güven krizini yansıttığını ve üst düzey subaylar üzerinde ciddi etkiler bırakacağını belirtti.

Shelach’a göre, 7 Ekim olaylarındaki başarısızlığı doğrudan üstlenmiş olan Halevi, bazı operasyonel başarılar elde etmek istemişti. Ancak savaşın nedenleri üzerine askeri soruşturmaların gecikmesi ve siyasi liderlerin sorumluluk almaktan kaçınması, orduda disiplinin zayıflamasına ve saha ile üst düzey komutanlık arasındaki güvenin sarsılmasına yol açtı.

Shelach, siyasi müdahalelerin, yanlış atamalar veya siyasi kayırma algısının, İsrail’in 1948’deki “General Devrimi” sırasında yaşadığı türden bir krizi tetikleyebileceğini ifade etti.

Halevi’nin istifası ve Savunma Bakanı ile Başbakan’ın ordu işlerine artan müdahalesinin, üst düzey subaylar arasında daha fazla istifaya yol açabileceğini öngören Shelach, bu durumun bir kartopu etkisi yaratabileceğini ve Genelkurmay Başkanlığı’nı zayıflatabileceğini söyledi.

“Yedioth Ahronoth” gazetesinin parlamento ve güvenlik muhabiri Amichai Attali, savaşın ilk anlarından itibaren İsrail’in, Halevi liderliğindeki ordunun yalnızca Aksa Tufanı sırasında değil, genel olarak savaşa hazır olmadığını fark ettiğini ifade etti. Attali’ye göre, ordu plansız, kararsız ve çatışmalardan kaçınan bir yapıya bürünmüştü ve “askeri felsefeyle” meşguldü.

Al-Jazeera’da yer alan habere göre Attali, ordunun Hamas’ın niyetlerini öngörme ve bu niyetlere karşı hazırlık yapma konusunda başarısız olduğunu ve bu başarısızlığın ardında bir dizi hata ve birikmiş başarısızlıklar bulunduğunu belirtti. Ayrıca, Halevi liderliğindeki İsrail ordusunun, savaşın hedeflerini gerçekleştiremediğini ifade etti.

15 aylık yoğun tatbikatlara ve Gazze’nin neredeyse tamamen yok edilmesine rağmen Hamas’ın yenilmediğini, rehinelerin yalnızca bir takas anlaşmasıyla geri alındığını hatırlattı.

Ordunun, askeri gerçeklikten kopuk bir doktrine saplanmış olduğunu vurgulayan Attali, bu durumun İsrail ordusunun temel güvenlik görevlerini yerine getirememesine yol açtığını söyledi.

Kevser Karatosun / gazetevirgul.com

Paylaş