Seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü, dünya genelinde ticari dengeleri sarsabilecek gelişmeleri tetikliyor. Trump’ın uygulaması muhtemel politikalardan etkilenecek ülkeler, yaklaşan değişime hazırlık yapıyor.
İkinci kez ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşüyle birlikte, dünya genelindeki ülkeler, küresel ticaret dengesini tehdit edebilecek yeni bir katı ticaret politikaları dalgasına hazırlık yapıyor. Hükümetler, küresel ekonomik ilişkileri yeniden şekillendirebilecek gümrük tarifelerinin uygulanmasıyla yaklaşan “yeni bir ticaret depremi” beklentisi içerisinde. Bu politikaların küresel ekonomik ilişkiler üzerinde geniş kapsamlı etkiler yaratması bekleniyor.
Karşı stratejiler ve ülkelerin yaklaşımları nasıl olacak?
Dünya ülkelerinin yaklaşan değişimleri göğüsleyebilmek için üç temel strateji izlediği vurgulanıyor. Bu adımlar; gerilimi önlemek için proaktif adımlar atmak, misilleme yapmaya hazırlanmak ve temkinli bir bekleyiş içinde durmak.
PROAKTİF ADIMLAR
Vietnam’ın Stratejisi: ABD’ye en büyük ihracat yapan ülkelerden biri olan Vietnam, yeni tarifelerden kaçınmak için Amerikan ürünlerinin ithalatını artırıyor. Doğal gaz ve uçak alımlarına öncelik veren ülke, bu hamlelerle olası ticari gerilimleri önlemeye çalışıyor.
Vietnam Dışişleri Bakan Yardımcısı, ABD ile ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasının gerekliliğini vurgularken, özellikle Trump’ın danışmanı Peter Navarro’nun hazırladığı “Project 2025” belgesinde Vietnam’ın adının geçmesinin gerginliği artırdığını belirtiyor.
Güney Kore ve Tayvan: Benzer bir politika izleyen Güney Kore ve Tayvan, ABD’den enerji ithalatını, özellikle doğal gaz alımlarını artırmayı değerlendiriyor.
MİSİLLEME HAZIRLIKLARI
Çin: Yaklaşan Amerikan politikalarına karşı dört temel hamle hazırlayan Çin’in stratejisi şöyle:
Yuanın değerini düşürmek, Amerikan hazine tahvillerini satmak, Teknolojik materyal ihracatını kısıtlamak ve diğer ülkelerle ticari ortaklıklarını genişleterek Amerikan pazarına bağımlılığı azaltmak.
Meksika ve Kanada: Kanada eski Başbakanı Justin Trudeau, gerekirse ABD’ye karşı tarifeler uygulamaya hazır olduklarını açıklamıştı.
Meksika Başkanı Claudia Sheinbaum ise, Amerikan tarifelerinin iki taraf için de zararlı olacağını belirtiyor. Meksika ayrıca Çin ithalatını azaltarak ABD’nin baskısını hafifletmeyi hedefliyor.
TEMKİNLİ BEKLEYİŞ VE İHTİYATLI İYİMSERLİK
Brezilya ve Hindistan: Brezilya, ihracatını Asya gibi alternatif pazarlara yönlendirebileceğine güveniyor. Hindistan ise Başbakan Modi ile Trump arasındaki önceki iyi ilişkilere dayanarak Amerikan ürünlerine uygulanan tarifelerde indirim yapmayı değerlendiriyor.
Avrupa Birliği: AB, gerekirse misilleme yapmaya hazır olduğunu ifade ederken, yeni yasalarla üye ülkelerin dış ekonomik kısıtlamalara karşı yanıt verme yetkisini artırıyor.
KÜRESEL EKONOMİK YANSIMALAR
ABD’nin ticaret politikaları, ülkeleri karmaşık bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor. HSBC’nin Asya Başekonomisti Frederick Neumann, “Ülkeler, ABD’nin talepleri ile Çin’le ilişkilerini sürdürme gerekliliği arasında dikkatli bir denge kurmak zorunda” diyor.
Bu politikaların küresel piyasalarda petrol fiyatlarının artışı ve İran ihracatının düşüşü gibi büyük sonuçlar doğurabileceği belirtiliyor.
KÜRESEL TİCARETİN GELECEĞİ
Al-Jazeera’da yayınlanan ve Bloomberg’den aktarılan habere göre Trump’ın dönüşü, yalnızca ticari dengeleri değil, küresel ekonomik ilişkilerin haritasını da kökten değiştirebilir. Dünya ülkelerinin, olumsuz etkilerden korunmak ve yeni ticaret kurallarına uyum sağlamak için hızlı bir şekilde hazırlık yaptığı bildiriliyor.
Kevser Karatosun / gazetevirgul.com