Dünyada her yıl 2.2 milyon yeni diyabet ve 1.2 milyon kalp hastalığı vakasına neden olduğu tespit edilen şekerli içecekler, sağlık üzerindeki yıkıcı etkileriyle dikkat çekiyor. Araştırmalar, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde şekerli içecek tüketiminin hızla artarak halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini ortaya koyuyor.
Şekerli içecekler, gazlı içecekler ve enerji içecekleri gibi seçeneklerle dünya genelinde popülerliğini koruyor. Ancak bu içecekler, lezzetli tatlarının arkasında ciddi sağlık risklerini gizliyor. Tufts Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü yeni bir çalışmaya göre, şekerli içecekler dünya genelinde her yıl yaklaşık 1,2 milyon yeni kardiyovasküler hastalık vakasına ve 2,2 milyon yeni tip 2 diyabet vakasına neden oluyor.
Şekerli İçeceklerin Yaygın Sağlık Riskleri
Şekerli içecekler genellikle düşük besin değerine sahip olup, düzenli tüketimleri şu sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir:
- Diş çürümesi
- Obezite
- Tip 2 diyabet
- Kalp hastalıkları
Araştırmacılar, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde bu içeceklerin yaygın tüketiminin ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını vurguluyor. Tufts Üniversitesi’nden kardiyolog ve halk sağlığı bilimcisi Dariush Mozaffarian, “Şekerli içecekler düşük ve orta gelirli ülkelerde yoğun bir şekilde pazarlanıyor. Ancak bu toplumlar, uzun vadeli sağlık sonuçlarıyla başa çıkmakta genellikle daha az donanımlı” diyor.
Bölgesel Etkiler: Latin Amerika ve Afrika’daki Durum
Çalışmada, bazı ülkelerdeki yüksek riskli duruma dikkat çekiliyor:
- Meksika: Yeni diyabet vakalarının yaklaşık %30’u şekerli içeceklere bağlanıyor.
- Kolombiya: Yeni diyabet vakalarının neredeyse %50’si bu içeceklerden kaynaklanıyor.
- Güney Afrika: Yeni diyabet vakalarının %28’i ve yeni kalp hastalığı vakalarının %15’i bu içeceklerle ilişkilendiriliyor.
Araştırmanın Detayları
Nature Medicine dergisinde yayımlanan araştırmada, bilim insanları şekerli içecekleri (SSB’ler) eklenmiş şeker içeren ve 8 ons (yaklaşık 240 ml) başına en az 50 kilokalori sunan içecekler olarak tanımlıyor. Bu kategoriye gazlı içecekler, enerji içecekleri, meyve içecekleri, limonata ve benzeri içecekler dahil. Ancak tatlandırılmış süt, %100 meyve ve sebze suları ile yapay tatlandırıcı içeren düşük kalorili içecekler bu tanımın dışında bırakılmıştır.
Veriler, Küresel Beslenme Veritabanı’ndan toplandı ve 118 ülkeden 2,9 milyon kişiyi kapsayan 450 anket incelendi. Şekerli içecek tüketiminin kardiyometabolik hastalıklarla olan ilişkisi, önceki fizyolojik araştırmalara dayanarak değerlendirildi.
Şekerli İçeceklerin Yıllık Sağlık Etkileri
- Kardiyovasküler hastalık vakaları: 1,2 milyon
- Tip 2 diyabet vakaları: 2,2 milyon
- Diyabete bağlı ölümler: 80.000
- Kalp hastalıklarına bağlı ölümler: 258.000
Bu veriler, şekerli içeceklerin küresel sağlık üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğunu gözler önüne seriyor.
Çözüm Önerileri
Çalışmanın yazarlarından Laura Lara-Castor, “Şekerli içeceklerin tüketimini küresel ölçekte azaltmak için acil, kanıta dayalı müdahalelere ihtiyaç var. Aksi takdirde diyabet ve kalp hastalıklarının etkisiyle daha fazla yaşam kısalacak” diyor.
Bilim insanlarına göre bu içecekler hızla sindiriliyor ve kan şekerini artırırken neredeyse hiç besin değeri sunmuyor. Uzun vadeli tüketim, kilo alımına, insülin direncine ve çeşitli metabolik sorunlara yol açabiliyor.
Halk Sağlığı İçin Stratejik Adımlar
Dünya genelinde bu risklerin farkındalığı artsa da yeterli düzeyde ve hızda ilerleme kaydedilemiyor. Mozaffarian, özellikle Latin Amerika ve Afrika’da tüketimin yüksek ve sonuçların ciddi olduğunu belirterek, “Şekerli içecek tüketimini ele almamız gerekiyor” diyor.
Sağlık İçin Bilinçli Seçimler
Bu çalışma, bireylerin ve toplulukların sağlıklarını korumak için daha bilinçli seçimler yapması gerektiğini vurguluyor. Şekerli içecek tüketiminin azaltılması, daha sağlıklı bir yaşam için önemli bir adım olabilir.
Nurcan Ertaş / gazetevirgul.com